Sydney Üniversitesi'ndeki bir çevre bilimcileri ekibi, Kopenhag Üniversitesi'nden bir çift meslektaşıyla birlikte, aşırı derecede tehlike altındaki turuncu karınlı papağanı kurtarmanın olası yollarını düşünüyor. Molecular Ecology dergisinde yayınlanan makalelerinde, grup kuşları kurtarmak için olası fikirleri ve her birinin dezavantajlarını özetliyor.
İnsanlar bir zamanlar diğer canlıların etki alanı olan toprakları işgal ettikçe, sonuç genellikle yerel türlerin popülasyonlarında azalma ve bazen de yok olma olmuştur. Bu yeni çabada, araştırmacılar dikkatlerini Tazmanya ile Avustralya'nın güney bölgeleri arasında göç eden turuncu karınlı papağan nesline odakladılar.
 |
Turuncu Karınlı Papağan Nesli Tükenmek Üzere…
Son yıllarda nesli tükenen bu hayvanların sayıları keskin bir şekilde azaldı. Daha da kötüsü, genetik çeşitlilikleri o kadar düştü ki bilim insanları müdahale edilmezse türün önümüzdeki 15 yıl içinde yok olacağına inanıyor.
Araştırmacılar, kuşları kurtarmak için kullanılan bariz yaklaşımın işe yaramayacağını; ancak gen havuzlarının vahşi doğaya salındıklarında hastalıkların üstesinden gelmelerine izin vermeyecek kadar sığ olacağını belirtiyorlar. Onları kurtarmanın tek yolunun genlerini çeşitlendirmek olduğunu belirtiyorlar. Ve bu sadece iki şekilde yapılabilir.
İlk yöntem, aynı türdeki kuşlarda muhtemelen var olacak değişiklikleri yapmak için CRISPR gibi gen düzenleme araçlarının kullanılmasını içerir. Sorun, böyle bir yaklaşımın daha önce yapılmamış olması ve işe yarayıp yaramayacağının belli olmamasıdır. Ayrıca, kuşlar doğaya salınana kadar tespit edilemeyen kalıtsal kanserlere yol açabilecek düzenleme hataları gibi istenmeyen sonuçların ortaya çıkma olasılığı da vardır.
İkinci yöntem, kuşları, mavi kanatlı papağan gibi, fiziksel açıdan en yakın olan başka bir papağan türüyle çiftleştirmeyi denemek olurdu. Bu yaklaşımın sorunu, kısır yavrulara yol açabilmesi veya işe yarasa bile, yavrular orijinal türle çiftleştirilse bile, yeni bir alt türe yol açması ve üçte ikisi orijinal cins kuşlar yaratması, bu da yine de yeni bir tür olurdu - orijinale oldukça yakın ama yine de orijinal saf türün yok olmasına yol açan, ekibin engellemeye çalıştığı şey.
 |
Her iki yaklaşımın da kesin bir olumlu sonuç vermemesi nedeniyle araştırma ekibi, başka bir yaklaşım bulunup bulunamayacağını öğrenmek için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini öne sürüyor.
