Giyilebilir cihazlar giderek daha popüler ve sofistike hale geliyor. Kalp rahatsızlığı olan kişiler için kalp hızı ve ritmindeki anormallikler hakkında güncellemeler de dahil olmak üzere önemli bilgiler sağlayan bu cihazlar kullanıcıları strese mi sokuyor?
Journal of the American Heart Association'da yayınlanan bir çalışmaya göre, giyilebilir cihazlar, düzensiz kalp ritmi gibi kalp rahatsızlıklarını takip etmek için kullanıldığında, insanları sağlıkları konusunda daha endişeli hale getirebiliyor.
 |
Giyilebilir Cihazların Yarattığı Sağlık Sorunları
Bu bir kısır döngü durumudur: Giyilebilir cihaz kronik kalp rahatsızlığınızı daha iyi yönetmenize yardımcı olabilir, ancak onu takmak sizi endişelendirebilir.
Peki, bunların dezavantajları nelerdir? Ve gereksiz endişe duymadan giyilebilir cihazlardan en iyi şekilde nasıl yararlanabiliriz?
Giyilebilir cihazlar, en yaygın kalp ritmi sorunu olan atriyal fibrilasyon gibi rahatsızlıkları yönetmede ve tespit etmede giderek önemli bir rol oynuyor.
Bir araştırma, akıllı saatlerin düzensiz kalp ritimlerini tespit etmede çok etkili olduğunu ve bunları yönetmeye ve hatta önlemeye yardımcı olabileceğini buldu.
Ancak giyilebilir cihazların atriyal fibrilasyonu izlemek için kullanılmasının herhangi bir faydası, bu rahatsızlığa sahip kişilerin yaşadığı yüksek kaygı oranlarıyla dengelenmeli ve kullanımlarının psikolojik sıkıntıyı daha da kötüleştirmediğinden emin olunmalıdır.
 |
Aslında sağlığımızı bu cihazlarla izlemek bize güven duygusu da veriyor. Ancak giyilebilir cihazlar kaygıya neden olabilir. Kronik kaygı, strese, tükenmişliğe ve kalp rahatsızlıklarına yol açabilir. Keza, sürekli bileğimizde veya yakınımızda tuttuğumuz bu cihazlardan sıkça sonuç almak isteriz. Bu sonuçları an be an takipte kalmak ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Gelecekte, dijital cihazlar uyku düzenleri, kilo değişiklikleri ve fiziksel aktivite gibi verileri birleştiren bir "dijital fenotip" aracılığıyla sağlık ve refahın bütünsel bir resmini çizmeye yardımcı olabilir.
Ancak giyilebilir cihazların (bildirimleri ve alarmları dahil) hastaların kaygı seviyeleri üzerindeki etkilerini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
